18 Aralık 2007 Salı

YAN ETKİ...

Zorda kalmadıkça ilaç kullanmayı sevmeyen biriyim. Kulak rahatsızlığım patlak verdiğinden beri ne zaman sorun yaşadıysam türlü ilaç kombinasyonları denendi. Kullanılan ilaçlardan her birinin yan etkileri bende muhahkak gözlenir, gözleniyor. Şimdi yine aynı şekildeyim yani prospektüste ilk sırayı alan yan etkilerin her biri mevcut. İlki sinirlilik, ikincisi uykusuzluk :( üstelik aldığım ilaçlar malesef tedavi edici değil de destek ilaçlar oluyor ve muhtemelen de yan etkilerinden faydalanmak için veriliyor. Yani içtiğim ilaçların etki meknizması öncelikle sinir sistemi üzerine oluyor. Böylece tahammülsüz, sinirli, alttan almayan, Allah'ın sopası yok ama demli çay var babında biri oluveriyorum. Her zaman olduğumun dışında ilaçlarla yönlendirilen bir ben, Dr. Jeykıl. Ve bu durum bir kaç senedir böyle, hatta böyle süreceğe benzer.
Hafta sonu akşam yemeğei için sofrayı hazırladım, içeriye seslenip yemeğin hazır olduğunu bildirdim. Çorbaları servis tabaklarına aldım, yemek hazııır herkes sofraya duyurusunu tekrarlayıp, çorbaların tabaklara konduğunu ve hemen mutfağa gelmelerini yineledim. Mutfaktan kafamı çıkarıp oturma odasına baktığımda kocişin elindeki pinpon topunu attığını bal böceğinin onu yakalamaya çalıştığını gördüm. Çok eğleniyorladı. Duyuruyu tekrarladım üğçüncü kez ve kimse mutfağa gelmedi. Neşeyle oynuyorlar. Rüzgar gibi odaya daldım, prizden tv. nin fişini söktüm, sobayı kapattım, ışığı söndürdüm ve hemen mutfağa geliyorsunuz dedim. Sinirle masadaki yerimi alınca ikisine dönüp, gözlerimden kıvılcımlar saçarak: Bundan sonra size ilk seslenişimde mas başına geliceksiniz, defalarca size seslenmiycem dedim. Bir kaşık çorba aldım. On dakikadır size çorbaları tabağa koyduğumu söylüyorum, işte soğumuşlar dedim.ikisi de kuzu kuzu masaya oturup soğuk çorbaları kaşıklarken, yemek saati yemek yiyip, oyun saatinde oyun oynayın dedim. Kociş o anda , sen buna yemek saati mi diyyorsun, saat sekiz buçuğu geçiyor deyince :"öyle miiii, haklısın senin için uyku saati!!!" diye bağırdım. ikinci rüyanı gördüğün saatte yemek yediğin için sen özür dileyecek değilim dedim. O sırada bal böceği "anne kakam geldi" dedi. Ona dönüp "sen de her yemekte muhahkak wc. ye gidiyosun, haydi koş bakalım tuvalete dedim. "Sen götür anneee, sen götür" dedi. "Kendin tuvalete gidebliyorsun bal böceği, şu anda yemekteyiz ve bir an önce yemek yemek istiyorum" dedim. Işığı aç anneee, sen götür anneeee" diyen bal böceğimi kucakladığım gibi tuvalete götürürken, "küçük bey bundan sonra tuvalet ihtiyacını yemekten önce ya da sonra gider!" diye tembihledim. "Ama anneee napayım, çok yemek yiyorum, yemeklerin hepsi karnıma gidip kaka oluyor, napayım, şimdi geldi dedi" Bu işi bir düzene sokmalısın, dedim. Yemekten önce tuvalate gidip, tuvalat ihtiyacının olup olmadığını kontrol edersen iyi olur şayet yemek sırasında gelirse biraz tutmayı öğren dedim.
Diğer zamanlarda içeriye seslendikten sonra sakin kalır, baktım gelmiyorlar mı, kendim yemeğimi yer, onlar ne zaman yerlerse yesinler diyebilirdim. Ya da kendim yer sofrayı da toplar, hani bize yemek sorusu geldiğinde onlara gerekli uyarıyı yapardım. Ama postun başında bahsettiğim gibi ilaç aldığım sürelerde böyle lafını kimseden esirgemeyen, öfkesi burnunda biri oluveriyorum. Benim dışımda biri olup yaşananlara seyirci kalıyorum neredeyse. hani diyorum şu kulaklarıma ne olacaksa olsa da ben de kurtulsam... İlaç milaç bööö geldi. Bir de bu ilacı düzenli olarak bir yıl almam gerektiğini duyan kocişin tavrı görülmeye değerdi :)))
Neyse en azından işitmem daha iyi durumda ve yok sinirliyim yok şöyleyim böyleyim diye dr. kapısını aşındıracak hallerde değilim.

Hiç yorum yok: