25 Mart 2009 Çarşamba

BAHAR DALI



Bu yıl bol yağmurlu bir bahar oldu. Oldum olası yağmuru çok severim. Küçük bir çocukken bahar yağmurları saçlarımı güzelleştirsin diye alabildiğine ıslanır her seferinde azar işitirdim. Dalgalı saçlarımın yağmurlu havalardaki bukleleri daha bir güzel olur, saçlarıma kadar neşelenirim yağmuru görünce :)

Bahar denildiğinde aklıma "bahar dalı" geliyor. Ofisimizin bahçesinde de bir kaç tane bahar dalı var. Daha güneş yüzünü doğru düzgün göstermeden, havalar tam ısınmadan, bakıyorum bu çalılar çiçeğe boğmuş kendini. Öyle ki kupkuru dallarda kiremit renkli, kırmızı çiçekler ... Çalılara iyice yaklaşıyorum, minicik de olsa bir yeşil yaprak arıyorum. Hayır yok .. Gerçekten de kahverengi dal ve kırmızı çiçek dışında yeşil bir nokta bile göremiyorum. Fen bilgisi ve biyoloji derslerinde öğrenmiş olduğum fotosentez bilgim bir anda karmakarışık oluyor. Yanımdaki kız arkadaşıma dönerek bu bahar dalları beni her mevsim şaşırtır diyorum ve açıklıyorum: "Bitkiler fotosentezi yeşil yapraklarındaki klorofiller yardımı ile yaparlar, kloraplastlarda yeşil rengi veren hücrelerdir." ben böyle öğrendim diyorum. Arkadaşım haklı olduğumu, söylediğimi doğru bulduğunu açıklıyor. Peki şu bitkiye bir bak diyorum, yeşil herhangi bir şey görüyor musun??? Birlikte arıyoruz, hayır yaprağı yok. Soruyorum:
Yaprağı olmayan bir bitki nasıl fotosentez yapar? Klorofili yoksa, etraftaki komşu bitkilerden ödünç mü alır? Hazır klorofil mi kullanır? Yoksa şu gördüğümüz çiçekler evrimleşmiş DNA'sı bozulmuş kroplastlar mı? Onlarda küresel ısınma veya hormonlu yiyecekler nedeniyle mutasyona mı uğradılar?
Arkadaşım her cümleme kahkahalarla gülüyor. Çok tutmuş bu esprilerimi, bende gülüyorum, ama kafam karışık dönüyorum ofise, öğle tatili bitiyor....

24 Mart 2009 Salı

KAHVE KOKUSU



Nereye, kime bakarsam bakayım hafif bir tebessüme neden olan bir huzurla dolaşıyorum. Tanıdık tanımadık herkese gülümsüyorum bu sabah. Kimileri yarı şaşkın karşılık veriyor, kimileri görmezden geliyor. Olsun önemli değil. Bugün tek isteğim "kimse" olmak. Etrafımdan geçen diğer "kimsecik" lerin içinde "kimse" olmak. Nasıl göründüğüm önemli değil bugün, giysim, saç şeklim, ayağımdaki ayakkabı umrumda değil. Bedenim benden uzakta...

Burnuma keskin bir kahve kokusu geliyor. İyice içime çekiyorum kokuyu. Gözlerimi kapatıp bu kokunun çağrışımlarına bırakıyorum kendimi...

2 Mart 2009 Pazartesi

Bebek örgüleri

Bunlar son örgülerim, örgüde henüz yeni biri olarak bebek örgüleri boyutları nedeniyle daha çabuk bitebildiği için tercih nedenim. Çevremdekilere hediye ediyorum, hem onlar hem de ben mutlu oluyoruz.
Bu bebek elbisesi etekten başlanıyor ve çok kolay :



alttaki resimde yakadan başlama bebek yeleği var, eğer kolları örmeye devam ederseniz hırka oluyor.


bu da aynı şekilde yakadan başlayarak ördüğüm hırka, iki renk ip kullanarak desen yaptım:





bu yeğenim için ördüğüm elbise, 8 ters iki düz olarak başlanıyor ve her 12 sırada bir terslerden birer ilmek eksiltiliyor