7 Kasım 2007 Çarşamba

DİŞ YAPIM ÇALIŞMALARIM

Karşıma bir iyilik perisi çıksa ve kendisinden ne dilediğimi sorsa şu günlerde verecek tek cevabım var: Mükemmel dişler!!
Ağzımın içi Büyükşehir belediyesinin yol yapım çalışmalarını sürdürürken oluşturduğu manzaralara benzer bir halde. Çocukluğumdan bu yana bir ayağım hep dişçidedir.
İlk okul beşinci sınıfa devam ediyordum. Sınıf içinde gülerek koşarken ayağım takıldı, düştüm. Ağzım açık olduğu için ön dişlerimi sıranın arkasındaki demire çarptım, önden iki dişim kırıldı. Oluşan travma nedeniyle 11 yaşımda cerrahi takip ve kaplanmış dişlerle tanıştım. Zaten problemli ve zayıf olan diş yapım bu kaza sonucu iyice azıya aldı. Dişçi koltuklarından hiç uzak kalamadım.
Orta okula giderken oturduğumuz semtte evimize yakın bir diş hekimi edinmiştim. Randevu saatlerinde bisikletime atlar, haftanın birkaç gününü sahil manzaralı muayenehanede geçirirdim.
Sonra duayenim, cerrahım Tayfun Bey!! 13 yaşımdan bugüne değin benim tedavimle ilgilendi. Son derece de esprili bir insandır. Çocukluğumu, lise yıllarımı, nişanlılığımı, gebelik dönemimi… bu dönemlerin her birinde ben dişçide olduğumdan gayet iyi bilir. Beni her görüşünde yanımda bulunanlara espriyi patlatır: “En iyi hastamdır, beni hiç bırakmaz. Ağzı beni emekliliğime kadar idare eder. Hatta oğlum diş hekimi olursa ona da devreder.”
Üniversite yıllarımda özel muayenehaneye gitmek trafikte zaman kaybı yarattığından okula yakın diye kampüs içindeki diş hekimliği fakültesine gitmiştim. Stajyer bir öğrenci takip ediyordu. Sene başından sonuna kadar dişlerimle ilgilendi. Dönem sonunda, son dolgumu yaparken duygulu bir şekilde; “size öyle alıştık ki buranın, bu koltuğun dekoru gibi oldunuz, arada ziyaretimize gelin, sizi çok arayacağız” demişti. Kendisinin ilk hastasıydım, ancak öyle tecrübeli bir hastaydım ki, ilk günlerde aeratöre uygun uçları takmasına falan yardım ediyordum.
Bu günlerde tilkinin dönüp dolaşıp kürkçü dükkanına dönüşü gibi yine diş hekimi koltuklarında yerimi aldım. Az önce konuyla ilgili üç uzman hekim, diş maketimi evirip çevirip inceleyerek, masada duran röntgen filmlerime defalarca bakarak tartışa tartışa tedavi planımı oluşturmaya çalıştılar. Sonuçta son derece zahmetli ve maliyetli geçecek üç ayın sonunda üst ön dişlerimin tamamının (yaklaşık 7 diş) protez kaplamalarla donatılacağını öğrenmiş bulunmaktayım. İçinde bulunduğumuz koşullarda en iyi sonucu verecek ve beni 10 yıl kadar dişçi koltuklarından uzak tutacak hem estetik hem de kullanışlı sonucu yakalamaya çalıştıklarını açıkladılar. Oldukça da özenli davranıyorlar. Haydi bakalım yeni bir maraton süreci…
10 yıl mı??? Beni 10 yıl dişçiden uzak tutacak sonuç mu????? Gelir geçer çözümler yerine, noktalama koymak mı ?? Ben 2 yıla razıyım. 10 yıla 10 kere şapka çıkarır, 10 göbek atarım.!!
Birikmiş bayram paralarım, ilk maaşım, maaş zamlarım …vs hep ben daha elimi süremeden diş hekimlerinin pamuk ellerine bırakılmıştır. Kendim dişçi olamadım bari bir diş hekimiyle evlenseydim. Niye olmasın, model model dişler yapardı bana. Her kıyafetime ayrı renkte dişler kullanır, her davete farklı modellerle katılırdım :)))

Hiç yorum yok: