16 Mart 2006 Perşembe

DENİZ KIZLARI

Mart 16, 2006 - DENIZ KIZLARI
DENIZ KIZLARI
>
>Adamın biri, her mehtaplı gecede alır başını deniz kıyısına gidermiş.
Dönüsünde sorarlarmış:
>-Ne gördün?
>-Dünya güzeli deniz kızları gördüm, altın saçlarını gümüş taraklarla
tarıyorlardı, dermiş hep.
>Bir gece yine tek başına deniz kıyısına vardığında, gerçekten dünya
güzeli deniz kızları görmüş, altın saçlarını gümüş taraklarla
tarıyorlarmış. Döndüğünde yine sormuşlar:
>-Ne gördün?
>-Hiç demiş..hiç bir şey..
>
>Oscar Wilde'in yukarıdaki harika öyküsünü ilk okuduğumda
ortaokuldaydım ve ne demek istediğini anlamamıştım. Daha sonra unutmuşum.
Yıllar sonra rastladığım Haldun Taner'in bir sözü bana öyküyü hem
hatırlattı hem de ne demek istediğini çok çarpıcı bir şekilde gösterdi.
şöyleydi söz: "Bir hayalin gerçek olması kadar hayal kırıcı bir şey
yoktur." Daha sonraları ise bu tema pek çok edebi eserde karşıma çıktı.
Örneğin Simyaci'da..Hâlâ okumamış olan var mı bilmiyorum ama
hatırlarsanız orada bütün yaşamı boyunca tek hayali para biriktirip
Mekke'ye hacca gitmek olan bir dükkan sahibi vardı. Adam; artık gerekli
parayı fazlasıyla biriktirmiş olduğu halde bir türlü gitmiyordu. Bu
hayalin kendisini yaşama bağlayan çok önemli bağ olduğunu düşünüyor ve
onun gerçekleşmesi halinde bu önemli bağı yitireceğinden korkuyordu.
Hakliydi aslında.
>Düşünüyorum da..Hepimizin böyle hayalleri var mutluluğumuzu
>bağladığımız,gerçeklesene kadar yaşamı sanki ertelediğimiz. Acaba hiç
düşünüyor muyuz; bu istediğimiz her neyse, gerçekleştiğinde iyi mi olacak.
Bir düşünürün hep aklımda tuttuğum bir sözü vardır: "Bütün dualarımı
kabul etmediği için Tanrı'ya şükrediyorum" diye. Belki de daha az
üzülmeliyiz gerçekleşmeyen hayallerimiz için. Belki de aslında
sevinmemiz, mutlu olmamız gereken bir şey için gözyaşları döküyoruzdur.
Belki de olaylara bir de bu açıdan bakmayı artıköğrenmeliyiz...
>
>Yalnız, hakkınızda hayırlı olan hayallerinizin gerçekleşmesi dileğiyle...
>

Hiç yorum yok: