20 Mart 2006 Pazartesi

BEBEĞİM ÜÇ YAŞINDA

Bu gün hani derler ya film şeridi gibi gözümün önüne geldi diye, benim balböceğim de üç yaşını da doldururken dünden bugüne her şey gözümün önüne geldi. O günlere döndüm birden, doğumu, sarılığı, onu emzirme maceralarım, göğüs ucu yaralarım, ilk adımları, ilk oyuncakları vs vs. Sonra ilk yılında onun için tuttuğum günceyi açıp okudum. Şimdi beni güldüren komik yanlarını sizlere de aktarmak istedim. Hep birlikte neşelenelim.
Nisan 2003: Yüz mimikleri çok komik, alnını kırıştırınca yaşlı bir dede görünümünü alıyor. o zaman evsiz kaplumbağalara benzetiyorum onu. Birde memeyi tutamadığı zaman söylenip duruyor, geriye çekilip "hüüüü" ederek ağlıyor.
Memeye iki eliyle uzanıyor, kafa bbir sağa bir sola gidiyor.(20 günlük). Ellerini zaptedemiyoruz. Hırsla saldırırken bir taraftan da mırıldanıyor.
29 Nisan salı: Şakir amcama gittik çocuğu emzirirken birden sıçradı, gözleri şaşı oldu ve alttan gaz çıkardı. Kendi gazından korkuyor. Çok güldük.
15-23 Mayıs: Elerini yumruk yapıp havada sallıyor. "en güçlü benim " der gibi.. sonra da minik yumruklarını yüzüne sallıyor. kendi kendini dövüyor. Gözüne gözüne vuruyor. Bazen sertçe vurup ağlıyor.
27 Ağustos: Bu hafta dönmeye başladı. Ihlaya ıhlaya dönüyor. Çok komik.
30 Ağustos. Konuşurken agunun arkasından ınga diyor. Yani konuşmaya bir başladımı ne biliyorsa söylüyor.
27 Eylül: Bugün ilk kez oyuncak araba ile tanıştı. dedesi ona ilk oyuncak arabasını getirdi. Turuncu renkli yaylı araba. Önce çok korktu ağladı.Korkusu iki gün sürdü. Pazar günü nihayet alıştı. Önce küçük parmaklarını uzatıp yavaşça dokundu. Sonra ağzına götürdü. Alışınca elinden hiç bırakmadı. halının üzerinde yürütüyoruz. Çok eğleniyor.
25 Ekim: Gördüğü her yiyeceğe iki eliyle saldırıyor. Bir şeyler yiyen insanları görünce kutlamalar yaparak onlara doğru ilerliyor. Çığlık atıp ağzını açıyor ve ne uzatırlarsa yemeye çalışıyor.
6 Kasım: Uykusu geldiği zaman çok gülüyor. İnsanlar ne yapsa gülüyor. Gülmek için bahaneler arıyor. Bazen biriyle göz göze gelmesi bile gülmesine sebep oluyor.
Anneannesi fotoğraf makinesini eline alıp "hadi oğlum poz ver senin fotoğrafını çekeceğim dediğinde dik dik makineye bakıyor hiç kıpırdamıyor, poz veriyor.
3 Aralık: Dedesinin bıyıklarını çekiştirip, ısırmaya çalışıyor. Ağzını kocaman açıp bıyıkjlara yaklaşmaya çalışması öpecekmiş hissi uyandırıyor.
Bu günlerde insanların yüzlerini inceliyor., burnumuzu sıkıyor, asılıyor En büyük arzusu ise gözlerimizin içine dokunmakç Gözlerimizi çok parlak ve hareketli buluyor. Parmağını uzatıp içine değmeye çalışıyor. Biz refleks olarak gözümüzü kapatınca bu ona oyun gibi geliyor. Eli havada bekliyor ve göz açılır açılmaz tekrar hücuma geçiyor. Bazen de parmaklarını tüm gücüyle gözlerime geçirip bastırıyor, neredeyse yuvalarından çıkarmaya çalışıyor.. kendimi zor kurtarıyorum. Bazı sabahlar yanımda uyanıyor ve saçımı başımı çekiştirip gözlerimle oynarken yakalıyorum .
Çok komik el öpüyor. el öpmüyor yiyor, yalıyor.
"Ninnak ninnak, tombak tombak" şarkısında dans ediyor. Önce bir ayağını sonra da diğer ayağını havaya kaldırıpsağa ve sola doğru sallanıyor. yalnızca bu şarkıda sallanarak oynuyor. yani oğlumun havası bu.
11 Aralık: oyuncaklarını tek tek kanepeden yere atıyor.. sonra kendi yavaşça oturuyor. oturduğu yerden tek tek tüm oyuncakları kanepenin altına itiyor.. en son kendi de kanepenin altına girip yüzme hareketleri yapıyor. Orada ilerleyemeyince ağlıyor.
30 aralık: İnsanların yüzleriyle çok ilgileniyor. Geçenlerde yüzü bana dönük halde kucağımda oturuyordu. Yutkunmam dikkatini çekmiş olmalı yüzünü yüzüme iyice yaklaştırdı ve aniden gırtlağımı parmaklarının tüm gücüyle sıkmaya başladı. Az kalsın boğuluyordumç uzun süre öksürdüm. Öldürüyordu beni !!!
22 Ocak: Alıkş yapmayı öğrendi. Oturduğu yerde hem zıplıyor hem alkış yapıyor.. Birde "şk şak"diye ses çıkarıyor. Bıkana kadar durup durup alkış yaptı. Uykudan kalkar kalkmaz yüzümüze bakıp alkışa geçiyor hemen. Odaya yeni biri geldiğinde ödül bekler gibi kuvetli kuvvetli alkış tutuyor.. izlediği her reklamı alkışlıyor...
16 Şubat: Balon şişrmeye çalışırken balonun memesi yerine alt kısmına üfleyip duruyor.
21 Şubat: Odanın içinde boşluğa doğru nutuk atar şekilde ve ayakta konuşuyor. Çok sinirleniyor. pandomimleryaratıyor kendince. Bir elini havaya kaldırıp bağırıyor da bağırıyor. Arada hav hav diyor, alkış yapıyor ve sinirli adam mimiklerine dönüyor.
27 temmuz: Soruyoruz: bu kim? - dede
" - anneane
" - Ettaaa (Esra)
" - Baaatiii ( fatih)
Peki sen kimsin senin adın ne? - Aydede!!!

Hiç yorum yok: