23 Mart 2006 Perşembe

AHH AHHHH

Dün okul çıkışı oğlum okulun arkasındaki yeşil alana doğru koştu. Engel olamadım. Arkasından baktım. Hem koşuyor, hem de şarkı söylüyordu. Peşinden gideceğimi tahmin ettiği iin de hızlı hızlı kaçıyordu benden. Bir çocuğun kırlarda koşmasından daha güzel ne olabilirdi ki. .. Çok eğleniyordu. Bölmedim eğlencesini . Ben de koştum onunla.
Çocukluğumda dağ, bayır bulmak kolaydı. Evin önüne oynamaya çıkar, biraz yürüyünce yol kenarlarında papatya ve lalelere kolayca ulaşırdık. Şimdi öyle değil. Kaç çocuk kırlarda koşmanın, çimlerin arasında yuvarlanıp. renk renk çiçekler toplamanın keyfine varabiliyorki? Bahar geliyor; hani nerede? İş çıkışı ev ile işyerim arasındaki mesafede otobandan gitmesem yeşili göremeyeceğim. Yol yoyunca gördüğüm ormanlık alanlara baktıkça balböceğime, bir gün arabayı kenara çekip, seninle bu ormanda yürümeli diyorum.
Yine de kendimi şanslı görüyorum, hastane ortamında çalıştığım için etrafımda az da olsa yeşil alan var, evimizi bucanın son kalan çamlıklarının yakınından aldık. Hatta balkonumuz çam ağaçlarına bakıyor. Epeyce şanslıyız yani.
Bazen kısa yürüyüşler yapıyorum. Yürümeyi severim. Sokaklara baktıkça oyun oynayan çocuklar görmek istiyorum. ama yok, yok. Başımı kaldırıp bakıyorum en az 10-11 katlı bir binanın önünde yürüdüğümü görüyorum. E nereden baksam 20-30 haneli bir bina. Yani bir o kadar aile ve çocuk var diye düşünüyorum ama etrafı bir o kadar ıssız. Evet çocuk sesi yok hiçbir yerde. Çocuklar ya etütde, ya da odalarında bilgisayar başında.
Ahhh ahhh nerede o yerlere birer kilim serip evcilik oynadığımız günler, nerede evlerimizin bitişik duvarları arasındaki saklambaç oyunlarımız, yakan toplarımız. Nerede cıvıl cıvıl çocuk seslerimiz?
Şimdi her sokak yalnız.... Sokaklar çocuksuz.. Çocuklarımız sessiz.... Çocuk sesi olmayan sokaklar... Çocuksuz oyunlar....

Hiç yorum yok: