6 Ekim 2008 Pazartesi

geldim


Epey olmuş yazmayalı, her zaman yazma isteğim aynı olmuyor, bazen de haydi yazayım dediğimde fırsat bulamıyorum.
Bir bayramı daha geride bıraktık. Benim içim bayram tadında bir bayramdı bol bol akraba ziyareti ve el öpmelerle geçirdik. Kendime ve oğluma böylesi bayramlar yaşatabildiğimde mutluluk duyuyorum. Bayram sonrası alışveriş, dinlenme ve temizlikle noktalandı. 9 gün ara; tatil olarak düşünüldüğünde iyi fakat işden uzaklaşma anlamında uzun. İşe konsantre olmak zaman alıyor.
Dün gece oğlumu erken yatırmak adına kırk takla attım ve sonunda bizden sonra uyudu. Ne yapacağım bu hacıyatmaz çocukla bilemiyorum. Tatilde serbest bırakınca uyuması gece ikilere kadar geriledi, ertesi gün de on biri buluyordu uyanması. İlk okula başlamadan uyku sorununu çözme konusunda karar aldım. Çok konuda olduğu gibi uyku düzeninde de yedi yaş geç diye düşünüyorum. Gel gelelim oğlumda bu düzeni bir türlü oturtamıyorum. Uykusu çok ağır gece kaçta yatarsa yatsın sabah uyanmamakta direniyor. Soyundurup giydirirken bana mısın demiyor, kucağımda uyur halde önce asansöre oradan da arabaya biniyoruz. Eskiden okul kapısına geldiğimizde tık diye uyanırdı. Şimdi iyice azıttı, okula giriyoruz, ayakkabılar değişiyor bana mısın demiyor, hani top patlasa uyur derler ya o cins bir uyku bazen sınıf teyzesi uyur halde kucağına alıp sınıfa götürüyor, sınıfa girince hemen uyanıyormuş. Bazen de arabadan inmeden anne ben kahvaltı hazır olana kadar sınıfta uyumak istiyorum, öğrtemenimle konuşur musun ricasını iletiyor. bebekliğinde uykusunun ağır olmasını ve uykuyu sevmesi hoşuma giderdi. İlk yılımızda sabahları ben uyanana değin uyuduğundan kime bahsetsem elini duvarlara vurur aman nazar değmesin derlerdi. Oğlum uykusunu biraz daha alsın diye işbaşı yapma saatimi her gün biraz daha ileri aldım, yakında bu konuda kimse gözümün yaşına bakmayacak.
Dün gece saat onda dişlerini zorla fırçalattım ve babaya iyi geceler diletip odasına götürdüm, ışıkları kapattım ki karanlıkta uyumayı sever, kitap okuma yerine masal uydurup anlatma yolunu seçtim. Sürekli uykusunun olmadığını tekrarladı durdu. Bir süre sonra mızırdanması değişti. Elma yemek istiyorum dedi, ardından börek yemek istiyorum dedi, olmadı nescafe istedi. Dişler fırçalandıktan sonra üstelik uyku saatinde bir şey yeme içmesinin mümkün olmadığını tekrarladım. Ağladı, sızladı bu gece uyumasa olmaz mıymış??? Hiç uykusu yokmuş ki, verdiğim uyku getirici taktiklerin heps,ne kulaklarını tıkadı, masallarımdan da sıkıldı. Pencerden dışarı bakmak istemesine sesimi çıkarmadım bir süre boş çocuk parkına ve sokağa baktı ki içeriye babamız girdi, uyumadığımızı görünce şaşırdı ki saat on biri çeyrek geçiyordu. babamız da uyku saatimiz diyerek yanımıza yattı. Sessizce hepimiz uykuya geçmeye çalışacaktık fakat ne mümkün bizim hacıyatmazın sesi hiç kesilmedi ki.. Önce tuvalate gitmek istedi, sonra vaz geçti gerek yokmuş, bu kez süt içmek istedi, böreeeeekk diye uzun uzun ağladı. Sonuda eşim krem peynirli bir dilim ekmek yemesi için mutfağa götürdü. Tekrar yatağa geldi ama hiç uykusu olmadığını yineleyip durdu. Mızırdanmaya tam gaz devam ediyordu ki, eşim sanki erkek kardeşimle birlikte teknede balık avlıyormuş ve konuşuyormuş gibi mırıldanmaya başladı. Güya denizde dalgalar vardı ve her ikisi de olta atmışlardı. Arada balıklar için uygun yemi seçip seçmediklerini tartışıyorlarmış gibi sürdürdü konuşmalarını. Oğlumun sesi anında kesildi. Bende uyuyormuş gibi bekledim. Yarım saati aşkın bir süre eşim balık avını canlandırdı durdu, bir ara kıpırdanıp döndüm ve oğlumun ışıl ışıl gözleriyle burun buruna geldim. hayordır der gibi bir göz işareti yaptım. ağzı kulaklarında bana babasını gösterdi: Uykusunda konuşuyor anneeee!!
Eşim balık avı konusunda bir on dakika daha direndi, ama baktık ki bizimkinin hiiiiç uyuyacağa benzer bir hali yok, dahası babasına bakıp bakıp kikirdiyor, sonunda bizde gülmeye başladık. Ben on ikiye doğru uyumuşum, oğlum ise bizden sonra uykuya daldı. Sabah yine aynı manzara yaşandı.

5 yorum:

Haccecan dedi ki...

tekrar yazınızı okumak güzel bir olay, geçmiş bayramınız kutlu olsun... çocuğunuzla uyku maceranız tebessüm oluşturdu bende. mutluluğunuz daim olsun...

özii dedi ki...

Allah sabırlar versin ne diyim . Okuması eğlenceli bir yazıydı ama yaşayan bilir . Ben çoktan kopmuştum , yine de iyi dayanmışsınız :DD

Vladimir dedi ki...

Hoş geldin, senin yazılarını merakla bekliyorum.

Yumurcağın maceralarını çok renkli anlatmışsın. Uyumadılar mı uyumuyor yaramazlar. :))

Adsız dedi ki...

Bu cocuklarin uyku hikayeleri niye hep boyle olur? Sonunda niye ebeveynler uyur da onalr sona kalir?

Hayatta Giderken dedi ki...

Haccecan seninde geçmiş bayramın kutlu olsun. Hoş bulduk.
Sevgili ozi ben arada uykuya karışıp gtmesem çoktan kopmuştum sonunda da hep birlikte koptuk zaten :)
Vladimir yazılarımı beğenmen bana ayrıca bir mutluluk veriyor, birde senin gibi yazabilsem ...
Gizem çok haklısın. Oğlum nihayet on birde uyudu dün ama hafta bitti işte, bugün cuma :)