7 Ocak 2008 Pazartesi

YENİ YIL VE İLK GÜNLER

Yeni yıla gireli kaç zaman oldu, ha şimdi ha yarın yazayım derken zaman bu zaman oldu. Yeni yıl gecemizden bahsetmek ya da bahsetmemek için epeyce düşündüm. Neden derseniz, batıl da olsa garip bir inancım var; yeni yıla nasıl girersem yani ruh halim nasılsa bütün bir yılı öyle geçireceğime inanırım. Başlangıçlar benim için önemlidir, bu batıl inancım da buradan geliyor. Herkes gibi güzel dileklerle girip öyle geçmesini beklemenin neresi garip ya da batıl demeyin, sanırım 2006 yılıydı, büyükşehir belediyesinin havai fişek gösterileri eşliğinde coşutturup, geri sayım yapmak için meydana yol alıp da arabayı park etmek için tek bir yer bulamayıp, ucube sokakların birine arabayı bıraktıktan sonra o ne idüğü belirsiz sokaklardan meydana ulaşmaya çalışırken yeni yıla girilmiş olduğunu anlayıp, bütün bir yılı şaşkın geçireceğim diye sinirlenmiş ve sinirlenmiştim. Bir başka sene -artık ailedekiler benim şekilselliğime alıştılar- yeni yıla bir kaç dakika kala annemi, babamı, kocişi kollarından asıla asıla salonun ortasına çekip yarı zoraki oynattırıp bu yıla güle oynaya girelim demiştim. O sene habire düğün oldu, düğünlerden illallah geldi. Öğrenciyken yeni yıla ders çalışarak girer, sonra öööyle rol yapar gibi ders çalışmayayım da bütün yıl dersleri anlamadan geçmeyim diye onbeş dakika önceden zor bir problemi önüme alır, problemi çözmeye konsantre olmuş halde yeni yıla başlayıp, içimi de rahat ettirirdim. Böylesi garip bir kişiyim işte...
Bu yıla gelince; işyerimizde kendi kendimize güzel bi kutlama yapıp öğleden sonra da üç gibi paydos etme iznini de koparmış olan bendeniz, 2008 güzel bir yıl olucak sonu bu günden belli diye sırıtarak kocişin yanına gittim. Fakat evimin direği kocacım, sanki bütün günler keseye girmiş gibi, o gün erken çıktık ya ebevyn banyomuz için fayans ve duşakabin bakma işi için gıda çarşısına gitmeyi planlamışş. Hani moralim de iyi ya olur, dedim. Oralarda iki ikibuçuk saat geçirdik ve kociş sık sık yavaş yürüyorsunuz diye sanayi sokaklarında bizden 800 m. uzakta yürüyüp, çevreden geçenlerin sapık bakışlarına ve araba kornalarına el kadar çocuğumla beni maruz bırakıp, dır dır yapmama, bizden önce girdiği seramikçiler de de bizim eve faynstan çok sevgili görümceme granit bakma işini daha çok önemsediğini defalarca sergilediği için burnundan soluyup kulağından ateş çıkarır vaziyette seramikçilerden çıkan ben hadiii artık annemlere gidelim diye yalvar yakar olmuş haldeyken, gıda çarşısından tam çıktığımız anda oğlanın ilaçlarını okulda unutmuşum, eve gidip yedek ilaçları alalım dedi, evle bulunduğumuz yer arası en az bir saat çeker, neyse eve gittik. Kociş bununla da kalmadı, milli piyango bileti alalım dedi. Daha önceki günler keseye girdiğinden alamamıştı. Yol boyu kulağında kulaklık bir yandan annesi ve kız kardeşi ile telefonda sohbet ederken önümüze çıkan ilk seyyar satıcıdan bilet alamadı, sonra yol boyu milli piyango bayisi aradık. Hangisine girdiysek, biletler tükenmişti. Fakat benim evimin direği kocacım, yılmadı, benim uğurlu rakamım 7, kendisininki 8 dir, 2007 den 2008 e girerken muhakkak bilet almalıyım, bilet bulmadan hiç bir yere gitmeyeceğim dedi. Karış karış İzmir'i dolaşıp bilet aradık. saat 21.00. civarı annemlere ulaştığımzda dırdırlarım ayyuka çıkıyordu, açlıktan da sürekli tıslıyordum.
Annemlere geldiğmizde sevgili erkek kardeşimin eşiyle 4 yıldızlı bir otelin yılbaşı kutlamasına gittiğini öğrendim, o zaman tek misafir bizdik. Ama annem bütün gün evin tadilatı nedeniyle ustalarla boğulmaktan akşama hiç bir şey hazırlayamamış, acıktım dedikçe elinde rendeleyecek gibi yapıp sık sık bıraktığı havuçları sallayarak ustalardan birini bitirip diğerini anlatıyordu. Haydin, dışarda yiyelim dedik, yoksa annemle babam birbirlerini yiyeceklerdi. Önceden deneyip memnun kaldığımız bir restauranta gittik, saat zaten 21.30 falan, aç mı açız menüden herkes bir şeyler seçti. Garsona siparişlerimizi sayıyoruz, cevap: o kalmadı, bu bitti, efendim yarın tatil ya stokları bitirmeye çalışıyoruz.Eee biz ne yiycez? neyse yiyecek bir şey bulduk, salata bar bomboş, hatta garsonlar bir an önce her şey bitsin de biz de evimize yollanalım diye başımızda bekliyor.Neyse doyduk ve çıktık. Bu da bize ders oldu, bir daha yılbaşı gecesi için özel hazırlanan yerler dışında o gece herhangi bir yere gitmeyecekmişiz !
Fiyasko bir yemek, fiyasko bir anne babayla yılbaşı gecesi geçirme fikri ile yeni yıla girdim. Saat on tam on ikide oğluma sarmaş dolaş olup camdan havai fişek gösterilerini izledim. Sonra annem esprileri ve yaptığı taklitlerle beni çok güldürdü. Eve gittiğimde yorgunluktan yarı baygın halde uyumuşum ...
2008 in ilk günleri, bal böceği ile bol bol kitap okuyoruz ayrıca bende kitap okuyorum, örgü örüyorum. Kendimi daha iyi hissediyorum. Zaman zaman karamsarlaşsamda çabuk geçiyor..

9 yorum:

Gizem dedi ki...

Guzel yorumla, biraz hareketli gececek demek ki yil. Nerede hareket orada bereket!

karamelize dedi ki...

bu kadar şekilsel yaklaşıma böyle bir yeniyıl girişi..:)))))
evet gerçekten de güzel yorumla bence de... vardır bir hayır..:)
sevgiler

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Bilet bulabildiniz mi? İkinizin uğurlu rakamalarından çıkan eden bişey oldu mu? Hatta büyük ikramiye talihlilerinden biri sen misin? Kamufle olmak için kendini kitaplara ve örgüye vermiş olabilir misin?:) Mutlu geçsin bütün bir yıl ve sonraki yıllar...

Hayatta Giderken dedi ki...

Gizemcim, benim yoğun geçmeyen bir yılım olmadı ki? Bizler hareket, bolluk, nerede çokluk orada b.k luk .. misali yaşar gideriz :)Bazen başımı alıp dünyanın öbür ucuna gitmeyi sadece kendi iç sesimle yaşamayı istediğim anlar olmuyor değil.

Karamelize artık büyüdüm sanırım, şekilsel yaklaşımdan bir hayır doğmayacağını anladım. Pek içime sinmese de (yani kurguladığım gibi geçirmedimden) yeni yıl güzel bir yıl olucak ve yaşanılanları güzel yorumlamaya kararlıyım.
Ahhh incegülüm, ne bilet bulabildik, ne de satıcı. Döne dolaşa bir hal olduk o gece. Hele amorti 8 rakamına çıkınca kocamın iyice içine oturdu bilet bulamamak.. Ama büyük ikramiye çıksaydı, kamufle falan olmaz herkese ilan ederdim :)

Adsız dedi ki...

Hayirli olsun, demli cayi icelim ama biz yine de!!!

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Canım değişiklik iyi olmuş. Güzel olmuş. Tadil ettiğin evinde de güle güle otur. Lakin yukarıyı yoruma kapamışsın. Muhtemelen değiştirirken oynaştın bi yerleriyle. öpüyorum güzelim.:)

Adsız dedi ki...

Son yazine birsey soyleyemiyoruz, bilerek mi, gozden mi kacti?

Hayatta Giderken dedi ki...

Gizem ve incegülüm yazımı yanlışlıkla yoruma kapatmışım açıyorum şimdi hemen :)

Adsız dedi ki...

merhaba canım arkadaşım yeşim;
ayşe ben,orguustasindan. umarım bu yıl senin ve ailen için çok iyi olur. benim için farklı olacağı bir kesin. çünkü ben hamileyim. 4 ay oldu. erkek dediler. adı bile hazır Aliihsan. ben bu zamana kadar bir türlü iyi olamadım. hastalıklar aşyeriklikleri hatta serumlar mide bulantıları derken başka bişeylerle ilgilenme fırsatı bulamadım. ama Allaha şükür şimdilerde iyiyim. bende seni çok özledim. blogunda hayırlı olsun. üstteki yazıları okuyacağım şimdide oraların yorum bölümlerinde görüşmek üzere...