16 Ocak 2008 Çarşamba

14 OCAK

Nasıl unutmuşum bilemiyorum. Tarihin 14 Ocak olduğu ayrıntısına hiç dikkat etmeden telefonda sağlık durumumu ve kulaklarımı soran arkadaşa 14 Ocak'ta cihaz denemesi olacak derken, masa takvimimle göz göze geldim. Gözlerim börtledi. Hemen çekmecemdeki randevu kağıdımı bulup saatine baktım, tam bir saat gecikmiştim. O gün yanımda götürmem gereken evraklardan bir vesikalık resim eksik, diğerleri tamamdı. Onu da kocişin cüzdanından tamamlarım dedim. Bir saat gecikmeli olarak işitme cihazı test odasının kapısında bittim. Neyse odyolojik testleri hemen tamamladım, ölçümler ölçümler, atak da bitti, kulaklarım iyi durumdayken yapılan ölçümler ne kadar belirleyici olur ki diye de düşünüyorum. Kulağıma envai çeşit ses verildi. Konuşma testleri yapıldı. Duyduğum tek heceli kelimeleri tekrar ederken zorlandım. Odyolog pas mı dedi, kas mı dedi, tas mı dedi, işin içinden çıkamadım. Neyse sonuçlarla ilk gittiğim odaya tekrar gittiğimde, verileri bilgisayara girdi odyolog bayan, sesi sakin ve güleryüzlüydü. Daha önce hiç cihaz denemesi yaptırdınız mı sorusunu, hayır diye yanıtladım. Bende güler yüzlü ve sakindim. Sanki karşımdakini rahatlatmaya çalışan bir halim vardı. Size iki cihaz öenrebileceğim dedi, ancak bunlar kulak içi modeller değil. Kalın seslerde kulağınız normal sınıra yakın değerlerde, ince seslerde kaybınız çok, kulak içi modelller kulağınızda tıkanıklık hissi yaratır ve kulağınızın duyabildiği kalın sesleri azaltır dedi. Kulak arkası ama küçücük kulaklıklar var size önerebileceğim dedi. Görsellik çok önemli değil dedim bayana (halen karşımdakini sakinleştirme çabam sürüyor..) Önemli olan fayda görebilmem, cihazın görünür ya da gizli olması hiç mühim değil, dedim. Cihazı kulağıma yerleştirdi, bilgisayardan bazı ayarlar yaptı ve cihazını şimdi açıyorum dedi. Odyolog sesini nasıl duyduğumu sordu, geldiğniz ana göre sesim farklı mı dedi. Kesinlikle farklıydı, sanki bir mikrofondan konuşan robot sesi gibiydi. (Mekanik duyuyorum eyvahhhh...)Bazı ayarlar daha yaptı. Ses bir parça iyileşti. Kulak şikayetlerimin her zaman aynı seviyede seyretmediğini açıkladım. Ve odyologun sesinin çok da belirleyici olmadığını söyledim. Zaten sizin sesinizi kulaklık yokken de rahat duyuyordum dedim. O zaman bana bazı belirleyici sesler dinletmek istedi. Bilgisayardan şarkılar açtı. Sorular sordu. Bir keman sesi dinletti, sonra flüt sesi. Sonra bu cihazın bir üst modeli var, siz o modelde daha çok kazanç sağlayacak gibisiniz deyip ikinci cihazı kulağıma yerleştirdi, bir takım ayarlardan sonra o cihazı açtı. Odyologun sesi çok daha doğal geliyordu. Cihazın üst model olduğu kanıtlandı dedim kendi kendime ve bu arada neden titriyorum? Kulaklarım da çınım çınım çınlıyor.
Odyolog şöyle devam etti, önce size dinlettiğim şarkıyı cihaz kapalı durumdayken dinlemenizi istiyorum, bana ne duyduğunuzu söyleyin. Dinledim keman ve flüt sesi duyuyordum. Şimdi cihazınızı açıyorum dedi. Ne duyuyorsunuz sorusunu gözlerim dolu dolu yanıtladım, şarkı aynı şarkıydı. Keman sesi, flüt sesi, arada tempolar, şarkı söyleyen bir bayan sesi, kendi kulağımla duyduğum şarkıya göre çok daha cıngıl cıngıl bir şarkı duyuyorum. O anda elektriği icat edenden başlayıp işitme cihazlarını icat eden de her kimse öyle büyük şükran duydum ki :)))
Odyolog işitme cihazı tipini, modelini ve cihazdan fayda gördüğümü raporladı. Birlikte doktoruma gittik. Hemen o günkü heyete dahil edildim. Heyet kararım hazırlanırken içeriye giren heyet ekibinden hemen herkesi tanıdığımdan selamlaştık, bugün heyette ben de varım, dördüncü hasta dedim içlerinden birine, yakınınız mı neyiniz oluyor dediler. Benim dedim. :) Yakınım değil kendimim. Koşa koşa eşim geldi yanıma, onu da rahatlattım, cihazdan fayda sağladığımı, şarkıyı nasıl duyduğumu anlattım. İşlemler uzun sürdü, heyet raporu bir kaç günde hazır oluyormuş. Ayrıca devlet şu anda ödemeleri durdurmuş ama fatura karşılığı falan çözüm bulunup alınabiliyormuş, zaten kurum bir kısmını karşılıyor, üstünü kendin ödüyorsun. Bekliyorum, heyet kararım çıkınca her şey netleşecek.
Seramiklerimiz geldi, usta yok. Tam iki kez erteledi geleceği günü, oturma odasını küçücük odaya taşımak hiç iyi bir fikir değilmiş, artık kullanılmayan bir oturma odam ve oğluma fazlaca büyük bir çocuk odam var ve değişiklik yaptığım için pişmanım. Oğlumun halısı odaya küçük geldiği için odanın çıplak kısımlarında yere yatıp oynaması sorun oluyor, daha önceki odası yatak odamla bitişik duvarlıydı. Şimdi evin yatak odamıza en uzak odasında ve geceleri problem oluyor. Eski odasına yatağı, elbise dolabı rahatça sığıyordu. Sadece oyun alanı daha sınırlıydı. Bu oda onun tüm ihtiyaçlarına fazlasıyla yetiyor ama odayı ısıtma problemimiz nedeniyle oyuncaklarını halen salona taşıyor. Hiç bir şey içime sinmedi, ev bana yabancılaştı. Pişmanlık çöktü üzerime , yaptığım işlemi geri alamadım, almayı düşünüyorum ama hiç bir şey yapmadan odalara bakıp bakıp oturuyorum yerime. Seramik kutuları, düzensiz evim ve karşık bir halde ben...

8 yorum:

cenebaz dedi ki...

Yeşim, çok geçmiş olsun. Biliyor musun, benim de sağ kulağım duymuyor. Ama ben bilerek ve isteyerek bir kulağımın sinirlerini yaktırdım. Bende ise menier denen bir hastalık var. Ataklar baş dönmesi şeklinde. Nerede ve ne zaman olacağı hiç belli olmuyordu.E.Ü. de yapılan ölçümlerde sağ kulağımda bu hastalık çıktı. Önce ilaç tedavisi denendi ama başarısız oldu ve ataklar artarak devam etti. O zaman çalıştığımdan iş yaşamımı da kötü etkiliyordu. Önerlen alternatif tedaviyi kabul ettim ve duyduğu halde bir kaç seansta sağ kulak sinirlerini yaktırdım. Şimdi sağ duymuyor ve solda da biraz işitme kaybı var. Amna çok şükür baş dönmeleri geçti(bazen yılda 1 ya da 2 kez oluyor) artık yaşamımı normal sürdürebiliyorum. Seninki tamamen farklı sanırım ama önemli olan duyabilmek. Bak teknoloji ne kadar ilerledi ve herşeyin çaresi var. Duyamamaktan iyidir her şey. Tekrar geçmiş olaun.

Aslı Cin dedi ki...

Yeşim, geçmiş olsun, her şeyin yolunda gitmesine sevindim. Ve Çenebaz'a da geçmiş olsun. Menier annemde de vardı. Yıllarca tedavi gördü, nasıl bir hastalık olduğunu bilirim, şifa diliyorum.

Hayatta Giderken dedi ki...

Çenebaz sana da çok geçmiş olsun, ikimizin rahatsızlığı da iç kulaktan kaynaklanıyor, hatta benim son atakta doktorum Betaserc başlamak istedi ki menier'in tedavisinde kullanılan bir ilaç, sonra nootropilde karar kıldı. Demek işitme sinirlerini yaktırdın. Benim de çok nadiren baş dönmesi ve denge problemi yaşadığım durumlar oldu. Annem de cochlear implantlı ve dünyada bu ameliyatın uygulandığı 20. hasta.
Ne diyelim kader... Sen cihaz kullanıyor musun peki?
Aslıcin çok sağol canım, annen de meniermiş, size de geçmiş olsun bizi en iyi sen anlarsın herhalde..

Hayatta Giderken dedi ki...

Çenebaz sana da çok geçmiş olsun, ikimizin rahatsızlığı da iç kulaktan kaynaklanıyor, hatta benim son atakta doktorum Betaserc başlamak istedi ki menier'in tedavisinde kullanılan bir ilaç, sonra nootropilde karar kıldı. Demek işitme sinirlerini yaktırdın. Benim de çok nadiren baş dönmesi ve denge problemi yaşadığım durumlar oldu. Annem de cochlear implantlı ve dünyada bu ameliyatın uygulandığı 20. hasta.
Ne diyelim kader... Sen cihaz kullanıyor musun peki?
Aslıcin çok sağol canım, annen de meniermiş, size de geçmiş olsun bizi en iyi sen anlarsın herhalde..

Adsız dedi ki...

aşkolsun yeşim yahu. dert edecek ne var odalar hala var eşyalarda. denedin ve içinde kalmadı okadar şimdi odayı tekrar değiştirdiğinde yerşey daha çok içine sinecek.içindeki acabalar olmayacak. ayrıca sıkı temizlik yaptın fenamı oldu. sen kocişini ayarlarsın değiştirirsiniz yine. fayancılar hep öyle sallama yapıyolar. napalım geç olsun güç olmasın. ama sağlık problemin tez zamanda çözümlenir inşallah. biliyormusun bikaç gündür kulağımda sani kalbim atıyor. rüzgar uğultusu gibi bises ama kalp atışı ritminde. bende doktora gitmeyi düşünüyorum. İnşallah biran önce sağlığına kavuşursun canım arkadaşım. sevgiler. tekrar görüşmek dileğiyle.

Adsız dedi ki...

Yeşimcim, yok henüz cşhaz kullanmıyorum,çünkü sol kulak idare ediyor. Henzü ondaki kayıp cihaz taktıracak boyutta değil. Ben de ilaç tedavisi sırasında betaserc, sefal, diazomid gibi bir çok ilaç kullandım ama ben de fayda etmedi, hatta başdönmelerim müthiş arttı. Günde 3-4 kez falan. Şükür şimdilik yok, umarom olmaz da bundan sonra. Bu arada Aslı Cin'e de teşekkürler.

pınar dedi ki...

yeşimcim cihazla da olsa artık duyma probleminin olmaması çok güzel. aslında ben duygularımı iyi ifade edemiyorum, yazını okurken karışık duygular hissettim, üzüldüm, sevindim, şaşırdım... ama sen gerçekten güçlü birisin, odyolog seni sakinleştireceğine, sen sakin görünüp onu sakinleştirmeye çalışıyorsun.
son paragrafta da boşyere kendini üzdüğünü gördüm. geri dönülemeyecek bir şey değil ki yaptığın. duyma olayını sakin karşılarken öyle basit bir olayı dert etmene şaşırdım. heralde odyaloga sakin görünmeye çalışırken bastırdığın duyguların oda değiştirme olayında su üstüne çıkmış. bazen hissettiğin neyse göstermen daha iyi olabilir. başkaları rahatlasın diye kasma kendini.
çok uzun bir yorum oldu;) öpüyorum seni.

Hayatta Giderken dedi ki...

Ayşecim hoş geldin, nerelerdesin yahu, insan bu güne değin bir ses soluk vermez mi,hani arkadaştık, anlamam ben öyle yok hamileydim yok buydu şuydu, çok üzüldüm aylardır senden bir ses çıkmayınca meraklandım da... Yeni bebişiniz hayırlı olsun, neşe ve mutluluk getirsin evinize..
Çenebaz bende tebokan special, vastarel kullandım. şimdi nootropil alıyorum 3*1,sana da çok geçmiş olsun.
Pınarcım, haklısın dert edilecek şey değildi bunca olan bitenden sonra içime sinmemiş iki odacık. Ancak çok yorulmuştum. En çok da plansız iş yapmamama kızdım, bazen aceleci davranıyorum ve acısı sonra çıkıyor işte.