3 Nisan 2009 Cuma

SON ZAMANLARDA

Son zamanlarda evimde daha çok vakit geçirir oldum. Çekirdek aile olarak biz bize hafta sonları, uzamış kahvaltı sofralarını sıkça tekrarladık. Evimizde tadilat/düzenleme işleri son hızla devam ediyor. Sırada badana, kartonpiyer sonrasında da salon mobilyalarını yenilemek var. İnsanın evini yeniden-yeniden düzenlemesi zevkli görünse de aslında zor bir iş. Her konuda içimize sinene ulaşmak için bilgi toplamak, konuyu özümsemek, araştırmalar yapmak durumunda kaldık. Sonrası ne istediğini bulunca, isteklerinizi hayata geçirecek usta bulmak. O da ayrı bir süreç. Sonuç olarak zor...
Oğlum geçtiğimiz ay bir yaş daha büyüdü. Onun büyüyüşünü izlemek gerçekten çok keyifli.Öyle hızlı büyüyor ki, onun hızına yetişememekten korkar oldum. Oğlumla birlikteliğimizin her anını yeniden hatırlamak üzerine belleğime kaydetme nerdeyse reflekse dönüştü bende. Bir daha asla bu günlere dönemeyeceğimizi düşünüp düşünüp telaşa kapılıyorum. Zaman hızla akıyor...
Bol bol okuyorum. Bu aralar İnci Aral'ın bir kaç kitabını arka arkaya okudum, açıkçası türkçeyi kullanışından, seçtiği kelimelerden ve şiirsel metninden oldukça etkilendim. Seçtiği konular sıradan olsa da dili, kurguları etkileyici.
Haftada iki gün spora gidiyorum artık, plates yapıyorum. iyiki başlamışım.
Malesef eşim bel fıtığı oldu. Her işin başı sağlık, insan sağlığın değerini malesef hastalıklarla karşılaştıkça anlıyor. Kalın sağlıcakla...

7 yorum:

ÇALIŞAN ANNE OLMAK dedi ki...

Merhaba :) Güzel dileklerin için kocaman bir öpücük gönderiyorum sana :) Ev tadilatı zordur sanırım. Ben hiç yaşamadım ama kendi evime geçerken o eşya seçme telaşına kimbilir nasıl kapılacağımı tahmin ediyorum. Evde fazlalık tek çöp tutmayan ben sanırım 35 yaşın verdiği yaşlılıkla :) aman eşyalarıma bir bağlandım bir duygusal bağ oldu ki aramızda sorma. Bazen bakıp bakıp ahhh ben sizleri kapının önüne nassı koyarım amowwww :))) diyerek ağıt yakıcam neredeyse :)))
Bu arada benimde belimde 3 fıtık var. Eşinin çok ama çok dikkat etmesi lazım ki ameliyata hiç bir zaman gerek kalmasın...
Geçmiş olsun ve kolay gelsin....

beenmaya dedi ki...

ah o telaş zamanla ilgili o telaş hangimizde yok ki...zaman geçiyor durdurabilmek imkansız o halde telaşlara kaptırmadan kendimizi yaşadığımız anın güzelliğine, değerine bırakmalı ama yapamıyoruz ki...

oğluna daha nice sağlıklı, keyifli, huzurlu yaşlar, eşine de geçmiş olsun dileklerimi yolluyorum...

sufi dedi ki...

Oğlunun büyüme hızına yetişememekten korkuyorsun, ikinci bir çocukla belki de sindire sindire yaşarsın hııı ne dersin?Sevgilerimle.

Gizem de Brx. dedi ki...

Tadilat mi? Aman aman aman bir sure uzak kalsin...
kolay gelsin sana. hayatin tadini cikar boyle sindire sindire

Brajeshwari dedi ki...

Merhaba:)
Öncelikle teşekkür ederim bizi bir araya getiren yorum kutucuklarına..


Bel fıtığı, küfeye benzer..Sırtımızda taşıdığımız yüklerin, en altında hiç atamadığımız ve hep taşıdıklarımızdır beli yoran..Ve hastalık aslında şunu der " benimle ilgilen"...

Zaman akıyor hızla.. Cocuklarla beraber büyüyoruz bizde aslında..Benim bir cocugum yok ama, saksı daki çicekle çiçeklenebiliyorum bende...


Sevgilerimle...

Hayatta Giderken dedi ki...

Sevgili Çalışan Anne; öpücüğünü sevgiyle kabul ediyorum. Ev tadilatı zor gerçekten, bizim yaptığımız var olanı yenilemek değil, natamam bir daire satın aldığımız için yok olanı ihtiyaçlara göre tasarlamak ve yaptırtmak, bir anamda keyifli tabii ancak boş bir dairede yapılsa tamamda bizler ve onca eşya evin içindeyken yapılması gerçekten zor, düşün ustaların her gidiş gelişiyle bir temizlik furyası yaşıyorum. Her şey bitiğinde güzel oluyor ama. Bu arada 30 yaş sonrası insanın değiştiği yönünde bende doğruluyorum seni, eşyalarla duygusal bağa gelince, ben elimin altındaki her şeyi yenilemeye çalışıyorum bu ara :)Hissizleştim !! Üç bel fıtığı haaa?? Canım sana da çok geçmiş olsun.
Beenmaya ; zaman gerçekten çok telaşlı akıyor, bazen her şeyi ağır çekime almak ve her saniyeyi sindirerek yaşamak istiyorum,fakat bir bakıyorum, saatler günler, günler haftalara karışmış oluyor, takvim yaprakları sürekli yenileniyor.
Sufi: ikinci bir çocuğa yeşil ışık yaktım gibi bu aralar ancak öyle bir ruh halim var ki, bu fikrin bile geç kalınmış bir karar olduğunu düşünüyorum. Hayırlısı diyeyim.
Gizemcim, hep beraber inşallah, dediğin gibi sindire sindire..
Brajeshvari; bu yorum kutucuklarına bende teşekkür borçluyum. ne güzelmiş seni tanımak. Saksıdaki çiçeklerle çiçeklenebimek... En güzeli bu işte. Keşke herkes bu hisleri duyabilse.. Yürekten öpüyorum seni. Fıtık konusunda haklısın, eşim ilk sinyalleri aldığına ilgilenmedi onunla, üstüne birde halı saha maçı yaptı hatta, şimdi hayatında büyük bir kesit bu hastalığa ait,yeterince ilgilendiğini düşünüyorum. Fakat benzetmelerine bayıldım ve işin kötüsü çok doğru benzetmeler.Ben geçeceğine inanıyoum. sağlık gibisi yok.

MAVİ UMUT dedi ki...

Sizi üzmek istemem ama zaman geçtikçe, çocuklar büyüdükçe bu tad pek kalmıyor. sizin için kalmasını diliyorum..