9 Nisan 2007 Pazartesi

UÇURTMAMI VURMASINLAR :)

Bu hafta sonu oğluşu da alıp annemlere gittim. Kızkardeşim İsveçe dönecekti artık, izni bitiyor, eşi almaya geldi. Bu arada bebeğimizin cinsiyetini öğrendik: Bir kızları olacak. Öyle sevindik ki... Daha önce nedenese hep oğlu olacağına inandırmıştık kendimizi, hemen alışverişe çıkıp o güzel kız giysilerinden aldık doğacak minik prensese...

Balböceğine gelince daha gittiğimiz ilk aşkam dedesine bir uçurtma siparişi verdi. Cumartesi günü dedemiz eve elinde kırmızı bir uçurtma ile geldi . Balböceği çok mutlu oldu."Dedeeee sabah uyanınca hemen uçurtmamızı uçuralım, bir de mangal yakalım şurada güzel güzel yiyelim" dedi.

Dedesi hiç kırar mı torununu, ertesi gün taraçada mangal başında babam, bir elinde uçurtmanın ipi, diğer elinde et maşası koşuşturdu durdu.

Bir ara uçurtmayı idare edememişler, düşmüş, ama nereye düştüğü belli değil, çatıların arasında kayboldu. İpini çekiyorlar çekiyorlar gelmiyor. Bu arada yan komşunun yeni yaptırdığı tenteye dolanmış ip, annem de çözüm olarak uçurtmanın ipini kesmiş. Bir baktık ki balböceği feryat figan ağlıyor. Anneannesine ipi kesti diye öyle öfkeli ki sakinleştirmek mümkün değil. Ama yine onu susturmayı bilen anneannesi oldu.

Balböceği gözleri yaşlı bakıyor gök yüzüne uçurtmasını görebilmek için, ben ve yengesi yanındayız, " üzülme şimdi gider buluruz uçurtmanı, düştüğü yerden alır getiririz." dedik. "Sakın gitmeyiiiin sizi öldürürler." Kim öldürür? "Askerleeeeer baksanıza her taraf asker dolu, uçurtmam askeriyenin üstünde uçuyordu tam da" (Annemlerin evinin karşı tepesinde askeriye var :) )

Babam arabaya atlayıp hem ekmek almak hem de oğluşun uçurtmasını bulmak için gitti. Balböceği elinde kılıcı ile balkon demirlerinin arasından sürekli karşı tepeye nişan alıp bir şeyler yapıyor. Anladım ki askeriyeye doğru nişan alıyor kılıç ve silah şeklini verdiği parmaklarıyla. Uçurtmamız neyse ki bir kaç sokak altımızdaki bir evin çatısına düşmüş. ama komşu evde değilmiş. dedemiz haber bırakmış getirceklermiş. Balböceğine dedesi mutlu haberi verince aldığımız tepki aynen şöyleydi:"Yaşasııııınnn dedem uçurtmamı kurtarmış saklana saklana gitmiş askerlerden uçurtmamı kurtarmış." Biz koptuk tabiii, çocuğun hayal dünyasına hayran kaldık. Sonra masaya oturduk, yiyor, içiyoruz kapı zili çaldı." AAA balböceği uçurtman geldi " diye seslendik. Bizimki sandalyesine iyice gömülmüş, teyzesine askerler beni görmesin demiş. Uçurtmasını görünce neşeyle el çırptı "Askerler getirdiler uçurtmamı heyooooo."

Bir on dakika sonra kapı zili çaldı. Balböceği soruyor kim geldi? Bu kez ben muzip bir şekilde yanıtladım:" Bu da askerlerin komutanı, o akıllı çocuğa uçurtması teslim edildi mi diye öğrenmeye gelmiş!!"

Balböceği çok mutlu oldu. Askerler uçurtmayı getirdi fikrine iyice kaptırdı kendini. Uçurtması gelince askerlerle de barıştı. Sanırım askerlerin öldürmesi fikri onda izlediği filmlerden kaldı. Çok dikkat etmeye çalışıyorum, ne izliyor , ne hissediyor diye ama arada kaçırdıklarım oluyor demekki.

(Bu arada dede torun sayesinde uçurtma uçurmaya iyice doydu, bahaneyle bir güzel oynadı uçurtmayla)

Hiç yorum yok: