22 Ocak 2007 Pazartesi

haftasonumuz ve oğlumdan inciler

Ocak 22, 2007 -
Hafta sonu hava mükemmeldi. Küresel ısınmayı hatırlayarak içim sızlasa da güneşin tadını çıkarmak lazım diyerek cumartesi günü Balböceğimi alıp dışarıya çıktım. Alışveriş merkezlerinden birinde jetonlu oyuncaklarla oynadıktan sonra Toyzz Shop' a gidip oyuncak aldık, ardından çocuk odamız için bir kaç yere halı baktım ama karar veremedim. Ben bebek halısı yerine genç bir delikanlıyken de rahatça kullanabileceği, oda takımımıza uygun bir halı istiyorum.Şimdilik kaşmir ve Atlantik halının çocuk modellerini gördüm. Haa bir de çilek mobilyanın halılarına baktım aslında çok güzel halılar vardı ama orada kaydıraklı ve altı oyun çadırlı yatağı görünce ahhh kafam dedim! Niye derseniz bebek dünyaya gelmeden oda takımı almanın ve çocuk büyüdükçe keşfettiğim amaca uygun yeni modellerin dayanılmaz acısını duyuyordum yüreğimde...

Elinde vantuzlu ok atan bir tüfek ve yüzünde örümcek adam maskesi ile kötü adamlar arayarak yürüyen bal böceğinin elinden tutarak saç tıraşını yaptırmak için bir erkek kuaförüne girdik. Bizden önce bir müşterinin traşı bitmek üzereydi Oğlum adama bakıp "Anneee baak adamın kafası kel olmuş " diyerek zavallı adamcağızı deşifre edince bayağı bir utandım. Sağ olsun adamcağız gülümsedi hatta balböceğini biraz sevdi de ama bizimki defalarca adamın hiç saçı yok, kel olmuş dedi durdu.

Kociş çok kısa ve modelsiz kestirdiği için balböceğinin saç traşı işine ben el attım. İki aydır uzattım saçlarını, kepçe kulakları açıkta kalmasın diye fazla kısalttırmadım, kuaförde enseyi saçaklı bıraktı. sanırım oğluma uygun modern bir kesim yaratabildik bu kez. Öyle efendi bir halde traş oldu ki oğlum, dayanamayıp fotoğrafladım.

Aslında hafta sonu annemde kaldık biz. Cuma gecesinden gittik kocişle ama o cumartesi erkenden Atçaya geçti. Kuaförden dönüşte anneme gider gitmez minik saçlarından kurtulup rahatlaması için hemen duş aldırdım balböceğine, banyoda bir ara şöyle bir soru sordu: "Anneeee şu göbeğimin altındakiler taş mııı?" Dönüp baktığımda kaburga kemiklerini işaret ediyordu :)

Cumartesi gecesi evimizin dördüncü çocuğu saydığımız Serap ablam bizde geceledi. Biz anne ve kızlar bir de serap abladan oluşan pijama partisi yaptık. gece üçe kadar laflayıp güldük, gecenin o saatine kadar da annem ne bulduysa bize yedirdiği için geceyi kabuslar görerek geçirdim. Ertesi gün yani pazar günü kızlar alışveriş merkezine gidelim dediklerinde bir gün önce balböceği cebimdeki paranın suyunu çektirdiği için don delik, mintan delik hesabı eşlik ettim onlara, ama o güzel havada alışveriş merkezinde sıkıldık. Bir yandan da kızkardeşim ille de mağazaları dolaşmak istediği için serap' ın önerisiyle selway Autlet' e gittik. Burayı otobandan eve dönerken hep görüyordum ama bir türlü gidememiştim. Bundan sonra ayda bir kez de olsa mutlaka uğrama kararı aldım. İçinde bir mudoautlet var ki fiyatlar mükemmel... Resmen kendimi kaybettim. Cebimdeki son para ile eve sevimli bir sürahi alıp ayrıldım.

Biz dışarıdayken oğlumun dedesi ve anneannesiyle balkonda piknik yaptıklarını öğrenip mutlu oldum.Günümüz annemlerin taraçasındaki mangal partisi ile sona erdi. Halımızı ise halen alamadım

Hiç yorum yok: