Son günlerde bakıyorum da yavaş yavaş çekirdek aile olmaya başladık , daha doğrusu çekirdek aileye özgü yaşam biçimize geçtik.- Artık çoklu yaşamıyoruz. Bu benim en çok istediğim şeydi ve olabildiğince tadını çıkarmak istiyorum. Efendim şöyle yapıyoruz : Okuldan çıkınca anne - baba ve çocuk alışverişe gidiyoruz, eve dönüşte ben aldıklarımı yerleştirip, yemek hazırlığına geçerken baba ile oğlu birlikte oynamakta ve boğuşmaktadır. Çocuğun tuvaleti geldiğinde muhakkak anne ile gitmek istediği için anne elini yıkar banyoya gider, sonra baba ile oğul yastık savaşına geçmişlerdir, anne derhal sofrayı kurar, yemek yenilir, birlikte kitap okunur yani herkes kitabını alır eline çocuk da okuyormuş gibi yapar, meyveler yenir, uyku saati çocuğa masal anlatılır ve uyunur. Ertesi sabah arkadaşlarla birlikte (çünkü arabamız satıldı) işe gidilir. Anne ve baba çocuğu kreşe bırakır. Yol boyunca çocuğu baba taşır :) ,sonra işbaşı. İş çıkışı dooğru kreşe gidilir çocuk alınır ama eve getirilemez çünkü arkadaşlarına gitmek istemektedir. Hep birlikte minik arkadaşın evine gidilir, sonu gelmeyen sohbetler edilip, keyifli saatler geçirilir. Size klasik gelebilir ama ben bu klasik hayatı öylesine özledim ki çünkü evliliğimden bu yana hiç yalnız kalmadık eşimle yıllar böyle sürdü, bu anlattıklarımın içinde anneanne ve babaannenin olmayış ıbenim için büyük nimet :)
Neyse son günlerde gündemimizde iki konu var: İlki artık taş devrindeki Fred' in arabasına benzemesine az kala satıldı.Şimdi kendimize kredi ile bir araba alacağız. Bu bizim adamakıllı ilk arabamız olacak.Daha önceki iki arabamız sadece ayağımızı yerden kesmek için alınmıştı.Kısmetse ikinci el ama klimalı ve hidrolik direksiyonlu bir araba istiyoruz. Zira arabasız işe gidip gelmek bir de çocuk olunca çok zor oluyor.
İkinci konu ise artık koop. aidatlarımızın son bulacağına inanarak (en azından yeni yıla kalmaz biter diyoruz) evde taşındığımızdan beri bekleyen düzenlemlere el atmayı düşünüyoruz, asma tavanlar yapılacak, banyoya ve tuvalete dolap, yatak odasına sabit gardrop vs vs.. Ama beni en çok heyecanlandıran ve de düşündüren şey oturma odamın dekorasyonu olacak. Aslında sadece halı ve perde almayı düşünüyordum. Ama bugüne değin hoşuma giden her biri ayrı renklerdeki kanepelerimi tek renge dönüştürmek istiyorum, böylece eşimin bekarlığından kalma çekyat da kaplanmış olacak, sonra bunlara uygun halı ve perde almak istiyorum. ama kaplatırken ne renk seçeceğimi bilemiyorum. Yani hangi renk uygun olur, kir götürür, modern durur? Seçilen rengin bir iki ton açığı ile kombine mi yapmalıdır bilemiyorum... Vakit var nasılsa diye acele etmiyorum ama artık oturma odamı her görüşümde hayal edip yeni şeklini tasarlamaya çalışıyorum . Düşündüm de bloga odamın bir resmini eklesem bana fikir verir misiniz ?
Dun aksam tam yemek saatine yakin iki danoneyi mideye indirip istahini kapattigi icin masada surekli mizildanan balböceğime yemek yemezse buyuyemeyecegini soyledim ve aramizda soyle bir konusma gecti:
-Anneee sen neden yemek yiyosun?
- Efendim?
_ Anneeee sen neden yemek yiyosun ki sen zaten buyuksun.
_ Ben biraz daha buyumek icin yiyorum.
_ Anneeeee sen canavar kadar olmak icin mi yemek yiyosun. Anneeee sen yemek yemeee canavar kadar olmaaaa. sen sadece anne olll :)
aklima geldikce gulumsuyorum...
Ayıp olur diye
3 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder